Gittigidiyor yok mu artıran…
Şimdi çok eski zamanlardan günümüze gelen açık artırma müzayedelerini bilirsiniz. Kalabalık bir salon olur, kürsünün olduğu yerde de sehpa üzerinde bir ürün olur. Muhtemelen bu ürün az bulunur bir antika ya da sanat eseridir. Bu ürün satılık olduğu için ordadır. Sonra açık artırma başlar “Yok mu artıran…”. Salondakiler, ellerindeki tabelayı havaya kaldırarak oyuna dâhil olurlar. Tabelanın her kaldırılışı, belli bir fiyat artırma miktarı kadar ürünün fiyatının artmasına sebep olur. Böylece ürün en son kaldırışı yapan kişide kalır…
Bu çok eski ve bir anlamda dünya çapında gelenekselleşmiş ticaret yöntemini günümüz internet teknolojisiyle birleştirmeyi Ebay diye bir firma akıl ederek internet dünyasında devrim yaratmıştır. Bu iş modelini Türkiye’de uygulamaya başlayan ilk firma ise Gittigidiyor.com şirketi olmuştur. İşte geçen hafta Salı günü e-ticaret dersimizin konuğu Gittigidiyor’un kurucu ortağı Burak Bey’di. Burak Bey, bize aynı Ebay’in dünyada bir fenomen olması gibi Gittigidiyor’un Türkiye’de nasıl fenomen olduğunu anlattı. Kolay değil tabii, Gittigidiyor.com ayda 4,5 milyon kişilik bir trafiğin sahibi.
Gittigidiyor 2001 yılında kurulmuş. Her başarı hikayesinde olduğu gibi kurucular başta maddi anlamda çok zorluklar yaşamışlar. Bugün ise sektöre yön veren lider firma konumuna gelmişler.
Gittigidiyor’un iş modeline biraz bakacak olursak; yukarıda bahsettiğim gibi bu site özünde açık artırmayla ürün satışının yapıldığı bir site. Bu sitenin bir yanında satıcılar var, diğer yanında da alıcılar var. Gittigidiyor buluşturucu, aracı, ticaretin güvenliğini sağlayıcı konumlarında. Elindeki ürünü satmak isteyen satıcı bu siteye geliyor. Satmak istediği ürün 1. el de olabilir, 2. el de. Sonra bu sitede ürününü sergilemeye başlıyor. Diğer taraftan o ürünü almak isteyen alıcılar da siteye geliyor. Sonra belirli bir taban fiyat üzerinden açık artırma başlıyor. Biri ürünü almaya hak kazandığında önce ödemeyi yapıyor ama bu ödeme satıcıya hemen ulaşmıyor. Ticaretin güvenliğinin sağlanması açısından Gittigidiyor, mal alıcıya ulaşana kadar parayı bloke ediyor. Sonra satıcıya, alıcının parayı ödediğine dair bilgi iletiliyor. Alıcı, malı teslim aldığına dair bilgiyi Gittigidiyor’a ilettiği anda para serbest bırakılıyor. Böylece iş modelinin döngüsü tamamlanmış oluyor. Paranın bloke edilmesi, siteyi ebay’den ayıran önemli bir farklılık, üstelik Türkiye’ye çok uygun bir uygulama…
Peki, Gittigidiyor bu işten ne kazanıyor? Alıcıların ürünlerini listelemesinin karşılığı olarak bir listeleme ücreti, artı gerçekleşen ticaret üzerinden % 10 komisyon artı reklâm gelirleri.
Son olarak tüm bunların dışında Gittigidiyor’un bir de Google Adsense benzeri bir uygulaması var. Gittigidiyor bu proje kapsamında sitesindeki ürünlerle ilgili sitelerde reklam veriyor ve bu reklama tıklayarak gelen kişi başına üzerinden geldikleri siteye ödeme yapıyor. Bu, Gittigidiyor’a kurumsal kimlik kazandıran, aynı zamanda kendi lehine ciddi bir trafik artışı sağlayan önemli bir uygulama…
GİTTİGİDİYOR.COM İÇİN SWOT ANALİZİ
Güçlü Yanları:
1. Pazara ilk giren firma.
2. Parayı bloke etme uygulamasının hem alıcıya hem satıcıya güven vermesi
3. Yaratılan yüksek trafik
4. Zengin ürün çeşidi
Zayıf Yanları:
1. Yüksek komisyon ücretleri. Bu pazara yeni girecek firmalar açısından rekabet sıkıntısı doğurabilir.
Fırsatlar:
1. İnternetten alışveriş istatistiklerin pozitif yönde artması
2. Pozitif WOM
Tehditler:
1. Ebay’in Türkiye pazarına girmek için fırsat kolluyor olması.
2. Diğer firmalar açısından da pazara girmenin çok kolay olması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder